42-Hatay Devleti için anlaşma

Oylama yarıda kalınca masa başına oturan Türk ve Fransız yetkilileri Hatay davasına kesin bir çözüm yolu aradılar ve buldular. Hatay’da Milletler Cemiyeti kararlarına uygun olarak egemen bir devlet kurulacak, 22’si Türk, 9’u Alevi, 5’i Ermeni, 2’si Arap, 2’si de Rum Ortodoks cemaatından müteşekkil 40 kişilik bir meclis oluşacaktı. Bu devletin kabinesi, devlet başkanı ve ordusu olacaktı.

Ancak formalitelerin tamamlanması için yarıda kalmış olan oylamanın sonuçlanması gerekiyordu.

Bu işler görüşülürken Fransızlar, İskenderun Sancağındaki memurlar arasında geniş ölçüde değişiklikler yaptılar. İlk iş olarak Albay Collet’nin komutasında Çerkez ve Kürtlerden kurulu bir alay Hatay’a gelerek asayişi ele aldı. Uzun süreden beri Hatay’da delege olarak görev yapan Mösyö Durieux’yu Lozan Konsolosluğuna atayarak yerine Mösyö Garreau adında yeni bir delege gönderdiler.³⁵ Gerreau, buraya gelmeden önce Ankara’ya uğrayarak orada 3 gün hükümetin konuğu olarak kaldı, Türk devlet adamlarıyla görüşerek tanıştı. Kendisine iyi kabul gösterdiler. Nitekim Garreau Ankara’dan ayrılırken basına verdiği demeçte kendisinin ana tarafından Kırımlı ve Türk asıllı olduğunu belirten güzel laflar etti.

Başkentten bize verilen direktifte, Garreau’nun Ankara’da tamamiyle elde edildiği, kendisiyle her türlü anlaşmalar yapılabileceği ve sıkı sıkıya temasa geçilmesi isteniyordu.

Artık Hatay’da Fransızların baskısı kalkacak, biz de egemen bir devlet olarak huzura kavuşacaktık. Delege Garreau gelir gelmez hemen temasa geçtik. İlk önce bir heyet halinde kendisine “hoş geldin”e gittik. Bizden isteklerimizi sordu, anlattık. Bunlara hep çare bulunacağını ve elbirliğiyle bozuk düzenin yoluna konulacağına dair söz verdi. Biz, ilk olarak Hatay’daki 150’liklerin durumundan şikayet ettik. Bu konuyu (yani 150’likler konusu) bilmiyordu. Durumlarını açıkladık. Bunların Türkiye’den kovulmuş, Türk vatandaşlığından çıkarılmış ve Hatay’a gelerek Fransızlar tarafından kilit noktalarına yerleştirilmiş kimseler olduğunu söyledik, görevden alınmalarını istedik. Garreau, bize hak verdi. Bunların bir listesini yaparak kendisine getirilmesini istedi.

Delege Garreau’nun bu vaadi, bizde sevinç ve ümit yaratmıştı. Ankara’dan verilen talimatın yerinde olduğu ve Hatay’da artık her türlü ıslahatın yapılacağı anlaşılıyordu.

Zaman geçirmeden ertesi gün işe koyulduk. Hatay’ın dört bucağına serpilmiş olan 150’liklerin listesini hazırlayarak Deleg Garreau’ya götürdük. Delege, listeyi aldı, okumadan masasının bir tarafına bırakarak başka konular üzerinde görüşmeye başladı. Görüşmelerimiz sona erdi ama Garreau, liste konusunu hiç açmadı.

Kendisine veda ederek ayrılacağımız zaman verdiğimiz listeyi ve bir gün önceki vaadini hatırlattık. Garreau o zaman bize şu acayip cevabı verdi:

-Ha.. evet, ben durumu inceledim. Ama şikayet ettiğiniz bu adamlar bize yararlı hizmetlerde bulunmuşlar. Biz bunları korumak ve yaşatmak zorundayız.

Hayret ve şaşkınlıktan dona kalmıştık:

-Efendim, bunlar size yararlı hizmetlerde bulunmuş ve siz de bu adamları korumakla görevli olabilirsiniz. Fakat bunları buradan alıp başka yerlerde kullanarak bizim başımızdan alabilirsiniz, dedik.

Buna da şu karşılığı verdi Garreau:

-Ama takdir edersiniz ki bunlar Türktürler ve Türkçeden başka dil bilmezler. Bunun için biz bunları Suriye’de, ya da daha başka yerlerde görevlendiremeyiz..

Delege Garreau’nun gelişi ile başlayan sevincimiz sönmüş ve hayal kırıklığına uğramıştık. İşler gene eski düzende gidiyordu. Değişen bir şey yoktu.

Biz, Garreau’nun bu tutumunu ve durumunu Ankara’ya bildirdik, direktif istedik. Ankara işe karıştı ve iki hükümet arasında yapılan yeni bir anlaşmayla Dr. Abdurrahman Melek Hatay valiliğine, Vedi Münir Karabay belediye başkanlığına, Süreyya Halefoğlu da Antakya kaymakamlığına atandılar.³⁶

Bu suretle Fransızların Hatay’daki baskı rejimi sona ermiş ve bizler de huzura kavuşmuştuk.

³⁵ Roger Garreau: Delege Pierre Durieux’un, 18.7.1937’de görevden ayrılması üzerine yeni Delege R. Garreau 6 Eylül 1937’de göreve başladı. Garreau daha önce Fransa’nın Pekin, Moskova ve Mısır konsolosluğu görevlerinde bulunmuş, Legiond’Honneur-Şövalye rütbesine haiz bir diplomattı. Önceleri Türk taraftarı göründü, sonra aleyhte tavır takındı. 3.6.1938’de işten el çektirildi. Yerine Delege olarak aynı zamanda askeri birlikler kumandanı olan Collet atandı.

³⁶ Dr. Abdurrahman Melek 5 Haziran 1938, Vedi Münir Karabay ve Süreyya Halef 7 Haziran 1938 tarihinde görevlerine başlamışlardır. Mehmet Tekin, Hatay Tarihi, s. 192-193