2-Belen'deki 41. tümenin gelişi










Yüzbaşı Halit Bey

Antakya’da bu işler olup biterken daha mütareke imzalanmamış, İskenderun ve Belen, Osmanlı Hükümeti’nin idaresinde ve 41. Tümen de, karargahıyla birlikte Belen’de bulunmaktaydı.

Antakya’da düzme Arap Hükümeti kurulduktan 3 gün sonra Cisirşuğur’dan telgraf çeken Zeki Neccari’nin komutasındaki müthiş kuvvet (!) ile Antakya’ya geleceği haberi yayıldı. O zaman Altınözü şosesi yoktu. Halk gelecek bu “müthiş kuvvet”i görmek merakıyla Kışla’nın yukarısındaki meydanlığa toplanmıştı. Fakat gelen “müthiş kuvvet”i gören herkesin parmağı ağzında kaldı. Çünkü gelenler, Altınözü’nün Arap köylerinden derlenmiş, omuzlarında derme çatma, kırık dökük av tüfekleri, çifteler taşıyan, kılıksız kıyafetsiz, hatta bazıları yalınayak çapulculardan ibaretti. Bunlar doğru kışlaya girdiler, Osmanlı ordusundan arta kalan malzeme ve silahları yağma ederek dağıldılar.

Bu olay karşısında halk, büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Hiç unutmam. Osmanlı Hükümeti zamanında, yani 3 gün önceye kadar Cumhuriyet Savcısı olarak Antakya’da görev yapan aslen Cezayirli Arap mültecilerden olan İbrahim bey adında biri vardı. Bu zat Antakya’da Arap Hükümetinin ilanından 3 gün önce ortadan kaybolmuştu. Gelenler arasında bulunan bu eski Osmanlı memurunun başında kocaman bir sarıkla Hükümet Konağı avlusunda kürsüye çıkıp Arapça bir nutuk atarak Osmanlı Hükümeti’ne sövüp saydığını görünce hayretler içinde kalmıştım. “Meğer koynumuzda ne yılanlar beslemişiz” diyen genç kafam allak-bullak olmuştu.

Aradan 6 gün geçti. 3 Kasım 1918 Pazar sabahı erken saatlerde makineli tüfek ve kurşun sesleriyle uyandık. Herkes yatağından fırlayarak sokaklara dökülmüştü. Köprüye doğru koştuk. Durumu öğrenmek istedik. Meğer Belen’deki 41. Tümen, Yüzbaşı Halit bey komutasında bir taburu Antakya’yı geri almakla görevlendirmişti. Tabur, sabaha karşı şehre girmiş, Hükümet Konağı ile Kışla’yı işgal etmiş, ilk iş olarak Hükümet Konağı’ndaki camiye doldurulurak idamlarını bekleyen tutukluları serbest bırakmış, tutuklulardan aldığı bilgiyle Antakya’da Arap Hükümetini kuranları yakalama operasyonuna başlamıştı. Ancak suçluların bir çoğu daha önce durumu haber alarak şehirden kaçmışlardı. Bunlardan pek azı yakalanabildi.

3 gün önce, yani 30 Ekim 1918’de meşhur Mondoros Mütarekesi imzalanmış, Belen’deki 41. Tümen de Hatay’dan çekilme emrini almıştı. Yüzbaşı Halit Bey, 8 Kasım 1918 Cuma günü şehirde Teğmen Fahri komutasında 25 kişilik bir müfreze bırakarak Antakya’yı terketmiş ve Gaziantep’e gitmişti.