28-Şükrü Saraçoğlu ile yaptığım görüşme





















Şükrü SARAÇOĞLU

Suriye heyetiyle görüşmemden sonra o sırada İstanbul’da bulunan Adliye Bakanı Şükrü Saraçoğlu ile görüşmem gerekiyordu. Tayfur Sökmen, Dr. Abdurrahman Melek ve Rasim Yurtman da o sırada İstanbul’daydı. Biraraya gelerek görüştük ve Park Otelde kalan Saraçoğlu’ndan randevu aldık. Saraçoğlu ile Park Otelde görüştük. Saraçoğlu’na bir gün önce Suriye heyetiyle yaptığım görüşmenin ayrıntılarını anlattım. Yazılı olarak sorduğum soruları, verdikleri yanıtları gösterdim. Beni dikkatle dinledi, Suriye heyetinin sorulara yanıtlarını inceledi. Heyetin biraz sonra kendisini ziyarete geleceğini anlatarak şöyle konuştu:

-Ben İskenderun Sancağı meselesini daha 1931 yılında Fransa’nın Ankara Büyükelçisiyle Fransa ile aramızdaki borçlar konusunu görüşürken çözümlemek istedim. Görüşmelerim sırasında bir gün Elçi Kont De Chambrun’a dedim ki Siz Türkiye ile ebedi bir dostluk kurmak istiyormusunuz?” Kont “Tabii..” deyince kendisine şu öneride bulundum: “İki ülke arasında İskenderun Sancağı davası var. Bu, Atatürk’ün özel davasıdır. Bu davayı çözümlersek Fransa ile ebedi bir dostluk kurabiliriz..” Kont De Chambrun bu isteğimi cazip buldu. İki gün bu konu üzerinde görüşmeler yaptık. Fakat ne oldu, bilmem, iki gün sonra görüşmeler aniden kesildi. Kont Paris’e gitti. Bir daha da dönmedi. Sancak meselesi de sürüncemede kaldı.

Görüşmeler sırasında Saraçoğlu’na Suriye-Fransa arasındaki anlaşmanın imzalanmasından sonra Sancak’ta durumumuzun çok kritik olduğunu, arkadaşlarımızın Ankara’dan talimat almak için beni görevlendirdiklerini anlattım. Saraçoğlu bunun üzerine şunları söyledi.

-Bu konuda yetkili ancak Başbakan İsmet İnönü’dür. Ben sizin için kendisinden randevu talep edeyim. Doğrudan Başbakanla görüşün , direktifi de kendisinden alın..

Adliye Bakanı olan Şükrü Saraçoğlu, o günlerde gezide bulunan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a da vekalet ediyordu. Biraz sonra Suriye heyetinin kendisini ziyaret edeceğini bildiğimiz için yanından ayrıldık. Ertesi gün Başbakan İsmet İnönü’den randevu alındığı bildirildi. İnönü bizi 25 Eylül 1936 günü saat 16.00’da Ankara’da kabul edecekti. Ben de Tayfur Sökmen’le birlikte Ankara’ya hareket ettim. 25 Eylül sabahı Ankara’daydık. Niyetim o gün saat 16’da Başbakan İnönü ile görüşerek direktiflerini aldıktan sonra akşamı Toros ekspresiyle yoluma devam etmekti. Bu amaçla bavulumu Ankara garında emanete bıraktım.