12-Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde kalamaz

Kurtuluş Savaşı’nın kesin zaferle sonuçlanmasından sonra Büyük Kurtarıcı Mutafa Kemal, eşi Latife Hanımla birlikte büyük bir yurt gezisine çıkmıştı. Bu gezi sırasında 15 Mart 1923 tarihinde Adana’ya da uğrayacağı duyuldu. O sıralarda bir çok Antakyalı Adana’ya göçmüş, orada iş yeri kurmuştu. Mustafa Kemal’in Adana’ya geleceği haberi Adanalılardan daha çok Antakyalıları sevindirmişti. Yürekleri Anayurt hasretiyle yanıp tutuşan Antakyalılar Büyük Kurtarıcıyı karşılamak için zengin bir program hazırladılar. Bu programa göre Antakyalılar Adana’da özel bir tören uygulayacak, okul öğrencisi bir genç kız esaretin acıklı tablosunu canlandıran bir konuşma yapacak, Mustafa Kemal, siyah bayraklarla karşılanacaktı.

Mustafa Kemal 15 Mart 1923’de Adana’ya geldi, istasyonda eşsiz bir heyecan içinde karşılandı. Antakyalılar günler önceden hazırladıkları programı uyguladılar ve kendisini siyah bayraklarla karşıladılar. Aslen Şenköylü Ayşe Fitnat adında genç bir kız öğrenci çok içli, heyecanlı bir konuşma yaparak Hatay’daki acıklı durumun hazin bir tablosunu çizdi. Konuşmanın etkisi Büyük Ata’nın yüz hatlarına yansıyordu. Sükunetle dinledi Yüce Türk ve bir aslan gibi kükredi. Ağzından şu sözler döküldü:

-KIRK ASIRLIK TÜRK YURDU DÜŞMAN ELİNDE KALAMAZ…

O’nun dudakları arasından çıkan bu sözler yalnız Hatay’a, Hataylılara, Türkiye’ye değil, bütün insanlık dünyasına Hatay’ın kurtuluş müjdesi idi. Yalnız politik gerekler ve dünya koşulları Hatay’ın kurtuluşunu 15 yıl geciktirdi. Fakat Mustafa Kemal’in verdiği sözün mutlaka gerçekleşeceğine hiç kuşkumuz yoktu. Buna inanmış ve iman etmiştik. Sabırla bekledik ve savaşımıza devam ettik.

Şurasını açıklamak gerekir ki, biz Hatay’da yalnız Fransızlarla değil, Hatay’I Araplaştırmak için hiç bir fırsatı kaçırmayan Şam Hükümeti ve Hatay’ı bizden koparmaya çalışanlara hizmet eden Fransız uşaklarıyla toptan savaşıyorduk. Fransızlardan daha çok bizi üzen, uğraştıran nokta bu idi.

Şu bir gerçektir ki, Hatay’ın kurtuluşunu 15 Mart 1923’de Büyük Kurtarıcımızın Adana’da verdiği bu söze borçluyuz. Dünyanın en kudretli devletlerinden birinin pençesinden bu yurt parçasını kurtarmak, ancak Mustafa Kemal gibi eşsiz bir dahiye nasip olan bir başarıdır. Ve biz Hataylıların Mustafa Kemal’e bu bakımdan şükran ve minnet borcumuz iki kattır.

O’nun kutsal, manevi huzurunda minnet ve şükran duygularımızı her zaman olduğu gibi bu vesile ile bir daha açıklamak, her Türk için farzdır.