41-Gözlemci Heyet oylama yapamadan ayrıldı

Gözlemci Heyet üyeleri toplu halde

Uluslararası Gözlemci Heyet hazırlıklarını tamamlamış, Hatay’daki cemaatler sayısınca ayrı ayrı renklerde oy kartları bastırmıştı. Hatay’daki cemaatler Türk, Arap, Kürd, Çerkez, Ortodoks ve Ermeni olmak üzere 7 bölüme ayrılmıştı. Her cemaatin kullanacağı oy kartları ayrı renklerde idi. Örneğin, Türkler kırmızı, Araplar yeşil, Aleviler turuncu, diğer cemaatler de ayrı renk oy kullanacaklardı.

Oylama başladı. Her sandık başında Gözlemci Heyetten bir kişi, diğer cemaatlerden de birer kişi olmak üzere 8 kişilik heyetler vardı. Fransızların uşaklığını yapan mülki idare amirleri kötü yola saptılar. Türk olmayan diğer cemaat mensuplarının 10 yaşındaki çocuklarına bile uydurma nüfus cüzdanları vermeye başladılar. Bu suretle Hatay’da Türkler fiilen azınlık durumuna düşürülecekti.

Ancak, sandık başlarında olaylar çıktı, kargaşalıklar başladı. En korkunç saldırı Samandağ’da (o zaman Süveydiye bucağı idi) meydana geldi. Oylama için giden heyet, Samandağ belediye binasında kurşun yağmuruna tutuldu. Bu saldırıyı Usbeciler tarafından örgütlenen ve “kara gömlekli” denilen gençler yapıyordu. Heyet, Samandağ belediye binasında muhasara altına alınmıştı. Nihayet Antakya’dan gönderilen bir bölük Fransız askeri, Heyet üyelerini kurtararak şehre getirdi. Oylama da bu şartlar altında devam etti. Biz koca Süveydiye bucağından ancak 17 oy alabildik.

Tedhiş de bir yandan bütün korkunçluğuyla devam ediyordu. Diğer ilçelerde de buna benzer olaylar çıktı. Bu durum karşısında Gözlemci Heyet oylamayı yarıda bırakarak gitti. Zaten oylama bu koşullar altında, yani tedhiş, baskı ve idare amirlerinin taraflı haraketi içinde devam ederse sonucun aleyhimizde belireceği, yani azınlıkta kalacağımız kesin bir gerçekti.

Ankara bu işle çok yakından ilgiliydi. Olayları da saatı saatına izlemekteydi. Heyet görevini bırakınca Türkiye ve Fransa tekrar masa başına oturdular ve iki hükümet arasında Hatay için yeni bir anlaşmaya varıldı.