23-Gaziantep Valisinin Hatay ziyareti

Vali Akif İyidoğan Turizm Oteli önünde

1934 yılının Mayıs ayında Gaziantep Valisi Akif İyidoğan’ın Hatay ziyareti, Hatay’ı yerinden oynatan bir olay niteliği taşıdı. Bu heyecanın nedeni şu idi:

Gaziantep’te eczacılık yapan aslen Antakyalı Tevfik Bey²² adında bir hemşerimiz, günün birinde Antakya’daki akrabalarından Mustafa Rasih Bensan’a şu telgrafı çeker:

“Valiniz geliyor, karşılayınız”.

Telgrafı alan postanedeki memur, bunu PTT müdürüne gösteriyor, o da tereddüt içinde ne yapacağının şaşırıyor, soluğu Fransız Delegesi Durieux’nun yanında alıyor. Telgrafı gösterek bunun sahibine verilip verilmeyeceğini soruyor. Delege telgraf metnini inceledikten sonra “Verebilirsiniz” diyor. Ve telgraf Mustafa Rasih Bensan’a iletiliyor..

Gaziantep Valisi İyidoğan’dan “Valiniz” diye söz eden telgrafta yer alan haber yıldırım hızıyla şehirde yayılınca büyük bir heyecan dalgası ortalığı sardı. İşi incelemeye koyulduk ve Gaziantep Valisi Akif İyidoğan’ın bir heyetle birlikte Halep’e geldiğini, Baron Otelinde de misafir edildiklerini öğrendik. Bütün halk Vali İyidoğan’ın Hatay’ı Fransızlardan teslim almaya geldiğine kesinlikle inanmıştı. Düşünce şu idi: Eğer böyle olmasaydı Fransız delegesi telgrafın Mustafa Rasih beye verilmesine göz yummazdı.. Heyecan giderek büyüdü ve çok sayıda otomobil Halep’e akına başladı. İşin gerçek yönünü öğrenmek için ben de 2 arkadaşımla Halep’e gittim. Baron Otelinin salonunda Akif İyidoğan ve beraberindeki heyetle karşılaştım. İyidoğan’a yanaşarak Hatay’a ne zaman geleceklerini, dolaşan söylentilerin doğru olup olmadığını sordum. Vali hayretle yüzüme baktı. Kendisinin bir heyetle Suriye makamlarıyla sınır işlerini görüşmek üzere Halep’e geldiğini, Fransız yöneticiler tarafından Antakya’yı da ziyaret için davet edildiğini, Hatay’ı Fransızlardan teslim alma olayının söz konusu olamayacağını, hükümetinden de böyle bir emir almadığını söyledi.

Ancak Vali Akif İyidoğan’ın bu açıklamasının herkes kuşkuyla karşıladı. Halkı heyecana vermemek için böyle konuştuğunu sanıyorlardı. Akşam Antakya’ya döndük. İyidoğan ertesi gün gelecekti. Beklemeye başladık. Ertesi gün şehirdeki kadın-erkek, genç-ihtiyar 7’sinden 70’ine bütün Türkler İskenderun şosesi boyunca birikmişti. Fransızlar haklı olarak durumdan endişelendiler. Herhangi bir olayı önlemek amacıyla İyidoğan’ın Antakya’yı ziyaretini iptal etmek için girişime geçtiler. Antakya’da büyük bir heyecan hüküm sürdüğünü, bu nedenle programı değiştirerek Kırıkhan’dan sonra yola devam etmeyerek tekrar Halep’e dönmesi için İyidoğan’ı ikna etmek istediler. Fakat Vali İyidoğan programı kesinlikle değiştirmeyeceğini, Antakya’yı ziyaret edeceğini kesin olarak açıklayınca Fransızlar ister istemez programı aynen yürütmek zorunda kaldılar. Bu görüşmeler yüzünden İyidoğan’ın Antakya’yı ziyaret saati gecikti, hava karardı. Halk, kilometreler boyunca yola dökülmüş, bekliyordu. İyidoğan, Hatay tarihinde eşi görülmemiş coşkun heyecan ve sevgi gösterileri arasında geldi. Turizm Oteli’nde (bugünkü Özel Ata Lisesi) konuk edildi. Kendisini getiren otomobil Köprübaşı’ndan Turizm Oteline kadar olan 400 metrelik mesafeyi ancak 2 saatte alabilmişti. Fransızların aldığı önlemler hiç bir yarar sağlamamıştı.

Halk Gaziantep Valisi Akif İyidoğan’ı görüp koklamak, daha doğrusu otomobildeki Türk bayrağına yüzünü sürerek hasretini dindirmek için önüne geçilmez bir heyecan ve coşku içinde çırpınıyordu. Turizm Oteli’nin önü mahşere dönmüştü. Otelin önündeki demir parmaklıklara tırmanan insanlar, Valiyi bekliyordu. Demir parmaklıkların, üzerindeki insanların ağırlığına dayanamıyarak yavaş yavaş eğildiğini gördüm. Bereket versin parmaklıkların her yanı insanlarla dolu olduğu için kimsenin burnu kanamadı. Vali İyidoğan’ı otelin önünde otomobilden zorlukla çıkarabildik. Halkın kolları arasından güçlükle ayırarak bitkin bir halde otele sokabildik. Yorgunluktan perişandı. Beraberindeki Jandarma Alay Komutanı Albay Tahsin bey, kalabalığın arasında kaybolmuştu. Halk zaman zaman İyidoğan’ın arabasını havaya kaldırıyor, eller üstünde taşımak istiyor,rica minnet yere indiriyordu. Albayı ancak bir saat kadar sonra kalabalık arasında bularak bitkin durumda otele getirebildik. Otelin önünde toplanan binlerce insan, İyidoğan’ı görmek, sesini duymak için aralıksız haykırıyor, avuçları patlayıncaya kadar alkışa devam ediyordu. İyidoğan’a balkona çıkarak halka seslenmesini ve dağılmalarını istemesini rica ettik. Çok yorgun olan Vali İyidoğan, balkona çıkarak halka teşekkür etti, herkesin sükunetle dağılması ricasında bulundu. Halk ancak geceyarısında, saatler sonra otelin önünden ayrıldı.

Hatay’ı yerinden oynatan bu olayın ve Gaziantepten çekilen telgrafın içyüzü şudur:

Aslında Eczacı Tevfik Bey Gaziantep’ten “VALİMİZ geliyor, karşılayın” şeklinde bir telgraf çekmiş, fakat telgrafhane “VALİMİZ” kelimesini “VALİNİZ” şeklinde almış, yani telgraftaki “Valimiz” kelimesi “Valiniz” olmuş.. Bir harfin yanlış alınması yüzünden Hatay eşsiz, tarihi günlerinden birini yaşamıştı.

Gaziantep Valisi Akif İyidoğan, beraberindeki heyetle ertesi gün kendilerine katılan otomobil konvoyuyla Harbiye şelalelerini, tarihi yerleri gezmiş, gelişinde olduğu gibi dönüşünde de hiç bir devlete adamına nasip olmayan heyecan ve sevinç fırtınası içinde uğurlanmıştı. ²³

²² Eczacı Tevfik Doğan Ülkümen. Ayrıntı için bkz. : Mehmet Tekin, İşgal Yıllarında Gaziantep Valisinin Antakya Ziyareti, Antakya, 1989

²³ Vali Akif İyidoğan başkanlığındaki Türk heyeti Türkiye ile Fransa arasında (Suriye adına) imzalanan anlaşmalar gereği her yıl yapılmakta olan mutad sınır görüşmeleri için İskenderun’a gelmiş, Delegenin daveti üzerine 26 Nisan 1934 akşamı Antakya’ya geçmiş, 27 Nisan günü Antakya’dan ve İskenderun Sancağı’ndan ayrılmıştı.