24-Kürt Hoca'nın marifeti

Kamuoyunu yönlendirmeye çalışan basın mensupları olarak Fransızların Hatay’da kültürün gelişmesini kasten ihmal ettiği kanısındaydık. Bunu zaman zaman “Yenigün” sütunlarında dile getirerek yöneticileri uyarmaya çalışıyorduk. Bu arada köylerde okul yapılırken özellikle Türk köylerinin ihmal edilerek Türk olmayan köylerin okul inşasında tercih edildiğini yazıyor, konuyla ilgili örnekler vererek olay üzerinde ısrarla duruyorduk. Bu konuda Hatay’da izlenen politikayı ve yobazların Fransızların kör aleti gibi nasıl çalıştıklarını gösteren ibret verici bir olayı anlatmak yerinde olur kanısındayım:

Şehrin yakınlarında olan Karaksı köyü 2 bine yaklaşan nüfusuyla kalabalık bir Türk köyüdür.²⁴ O zaman bu köyde okul yoktu. Karaksı’ya okul yapılması için gazetede yayın yapıyorduk. Bir gün Mesalih-i Hassa subayı bizi makamına çağırdı. Israrla üzerinde durduğumuz Karaksı köyü için kendisiyle tartıştık. Mesalih-i Hassa subayı dedi ki:

-Şu Karaksı köyü için ne diye bağırıp çağırıyor, dünyayı velveleye veriyorsunuz.. Köy halkı okul istemiyor ki.. Siz onların boş yere avukatlığını yapıyorsunuz..

Ve masasının çekmecesinden altında yüze yakın mühür, imza, parmak izi bulunan çarşaf gibi mazbata çıkararak adeta gözümüze soktu. Mazbatada imza sahipleri Karaksı’ya okul ve yol istemediklerini açıklıyorlardı. Hayret içinde kaldık.. Subaya bunun bir tertip olduğunu söyledik ve odasından düş kırıklığı içinde ayrıldık. Daha sonra işin içyüzünü ve tertipçilerin kim olduğunu öğrenmek için araştırmaya başladık. Köy halkından birkaç kişi bulduk, mazbatayı kimin teşvikiyle Fransız makamlarına verdiklerini sorduk. Bize şu cevabı verdiler:

-Efendim, “Kürt Hoca” yazın bizim köyde yayla yapar. Camide vaaz verirken yol yapılırsa köyümüzün Harbiye gibi fisk ü fücur (günah işleme) yeri olacağını, okul yapılırsa çocuklarımızın gavurlaşacağını söyledi. Biz de onun için böyle bir mazbata hazırlayarak verdik..

Kürt Hoca, Antakya’nın baş belası olan meşhur yobazlardandı. Saf köylü sözlerine inanır, her dediğini keramet sayardı. Karaksı köyündeki bu olay, Hatay’da yobazların o zamanlarda nasıl bir kara maskeyle çalıştıklarını gösteren dikkate değer bir örnektir.

²⁴ Karaksı:Kavutçu Köyü. Şimdiki Karlısu Beldesi.