40-Bu da 5 Temmuz'a ait bir anı

“4 Temmuz”, Amerika Birleşik Devletleri’nin resmi bayramıdır. 1930’lu yıllarda Antakya’da eski eser kazıları yapmakta olan Amerikalı Prof. Mc Ghee adlı bir bilim adamıyla kapı komşusu idik. Her yıl olduğu gibi 1938 yılının 4 Temmuzunda, bayramları onuruna evinde bir balo düzenlemiş, beni de baloya davet etmişti. Türkiye’nin Hatay Temsilcisi Cevat Açıkalın ile Vali Dr. Abdurrahman Melek de baloda hazır bulunuyorlardı. Balo devam ederken saat 22.30 sıralarında Cevat Açıkalın’a bir telgraf getirdiler. Telgrafı okuyan Açıkalın beni bir kenara çekerek “Ordumuz yarın sabah saat 05.00’den itibaren Hassa ve Payas üzerinden, 2 koldan Hatay’a girecek. Hemen şimdi bir beyanname hazırlayıp durumu halka bildirin. Siz de iki gruba ayrılarak ordumuzu karşılamaya gidin..” dedi.

Çoktandır sabırsızlıkla beklediğimiz bu müjde bizi şaşırtmadı. Fakat sonsuz bir heyecana kapıldık. Mutlu sona yaklaşıyorduk. Baloyu yarıda bırakıp hemen matbaaya koştum. Mürettiplere haber salındı. O zaman Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptığım “Yenigün” gazetesinin bir ilavesini hazırlayarak saat 24.00’de halka dağıttık. Biz de arkadaşlarla 2 gruba ayrılarak sınıra hareket ettik. Ben Hassa kolunda idim. Saat 04.00’de, sabahın alacakaranlığında Hassa sınır karakolundaydık. Sınır kapısında olağanüstü durum, bir hareketlilik beklerken ortalık sakin, Mehmetçikler normal görevleri başındaydı. Sınır kapısındaki nöbetçilere “Ordumuz Hatay’a girecek mi?” diye sorduk. Mehmetçik soğukkanlılıkla “Evet.. Girecek..” diye yanıt verdi. Yarım saat kadar sonra ak saçlı bir Albay, motosikletle sınıra geldi. Sahra telefonunu açan Albay, Genel Kurmaya şu raporu yazdırmaya başladı:

1) Ben Albay Nazmi..
2) Saat 04.45..
3) Alay saat tam 05.00’de Hatay topraklarına girecektir..
4) Bundan sonraki harekat arzedilecektir..

Sabahın erken saatlerindeki bu konuşmayı kendimizden geçmiş halde, gözlerimiz yaşlı heyecanla izliyorduk.

O zaman 11 yaşında olan kızım Tomris Çelenk de bizim karşılama kafilesindeydi. 5 dakika sonra Hassa kışlasından tozu dumana katarak gelmekte olan süvarilerimiz göründü. Kızım Tomris, süvarilere doğru koştu, en öndeki süvari subayının üzengisini öptü.

Saat 05.00’ti.. İlk Türk süvarileri 19 uzun yıl sonra 40 Asırlık Türk Yurdu Hatay’a ayak basıyor, Ulu Kurtarıcı Atatürk 15 Mart 1923’te Adana’da verdiği sözü yerine getiriyordu.

Yıllar önce yaşadığım bu tarihi olayı, benim için çok değerli, unutulmaz bir anı olarak o günün taptaze heyecanını duyarak yazıyorum.