Sunuş

Günay ÇELENK

Yayınlama sevinci yaşadığım “Hatay’ın Kurtuluş Mücadelesi Anıları”nın yazarı Selim Çelenk, yaşamım boyunca kendisini her yönüyle örnek almaya çalıştığım, evladı olmakla gururlandığım bir aziz varlıktı benim için. Baba evini genç yaşta terk ederek yaşama atılan Selim Çelenk’in ömrü hep mücadelelerle geçmişti. Atatürk, yurt, ulus sevgisiyle çarpmış kalbi 70’i aşkın yılın yorgunluğuna boyun eğip 29 Kasım 1973’de durduğunda ulusal basın, hatta o dönemin tek kanallı TRT’si bu dava adamının vefatını sanki söz birliği etmişçesine “Mücahid Gazeteci Selim Çelenk yaşamını yitirdi” şeklinde vermişti. Mücahid gazeteci… Günümüz Türkçesiyle Savaşan Gazeteci… Selim Çelenk’i karakterize edebilecek en iyi tarif bu idi sanırım. 1931’de başlayan yazarlık yaşamında, özellikle Hatay’ın anayurda katılmasına kadar bir avuç dava arkadaşıyla o dönemde dünyanın en güçlü devletlerinden olan Fransız manda yönetimine kafa tutan, her tehlikeye pervasızca göğüs geren, kutsal davayı yazılarıyla ateşleyen bir kalem erbabı için yapılacak en güzel tanımlama bu idi herhalde: Savaşan Gazeteci…

Hatay’ın kurtuluş mücadelesini baştan sona yaşayan, gazeteci olarak çoğu kez olayların içinde yer alan Selim Çelenk, mücadele ile ilgili anılarını 18.05.1970-06.08.1970 tarihleri arasında, başyazarlığını yaptığı ATAYOLU gazetesinde dizi halinde yayınlamıştı. Babamın yayına girdiği günlerde kamuoyunda yankılanan anıları, 27 yıl sonra gazete kolleksiyonlarından kurtarılarak kitap haline getirilmektedir. Öncelikle belirtmek isterim ki bu kitap bir belgesel kaynak ya da tarihsel döküman değildir. Selim Çelenk, ebedi kurtuluştan yıllar sonra kaleme aldığı anılarında Hatay’ın manda yönetimine girdiği günden Anayurda kavuşuncaya kadar geçen sürede yaşadığı, tanık olduğu olayları akıcı bir dille yansıtmakta, mücadele dönemini objektif biçimde kendi gözlemleriyle dile getirmektedir. Bu arada Hatay’ın kurtuluşu ile ilgili olarak yayınlanan anı türü eserlerde yer almamış konulara değinilmesi, sanıyorum kitaba ayrı bir özellik kazandıracaktır. Diğer yandan değerli araştırmacı-yazar Mehmet Tekin’in dip notları, kitabın sonuna eklenen Hatay Devlet Başkanı Tayfur Sökmen’in mücadele dönemine ait bir yazısı dolayısıyla babama gönderdiği ve ilk kez bu kitapta yer alan mektubu ile Hamdi Selçuk’un “Hatay’ın o günleri” adlı yapıtıyla ilgili olarak Selim Çelenk’in 1973 yılında gene ATAYOLU’nda yaptığı açıklamalar kanımca kitabı renklendirecektir.

Hep hayıflanmışımdır, Selim Çelenk ya da kader arkadaşı Şükrü Balcı neden günlük tutmamış, bu iki usta kalem hemen her aşamasında yaşadıkları Hatay’ın kurtuluş destanını neden belgesel nitelikli yapıtlar halinde tarihe maletmemişlerdir diye. Selim Çelenk… Şükrü Balcı… ya da dönemin başka bir gazetecisi ellerindeki belgeleri zaman içinde cömertçe kimseye kaptırmadan önce, Hatay’ın Anayurda kavuşmasının ardından anılarını sıcağı sıcağına kaleme alsalar, mücadeleyi belgeleseler, Hatay tarihine, kültürümüze büyük bir hizmet yapmış olurlardı. Gerçi mücadele döneminin önde gelen gazetecilerinden Şükrü Balcı’nın yaşamının son yıllarında Hatay mücadelesini çok ayrıntılı biçimde kaleme aldığı, eserin yayına hazır olduğu yolunda duyumlar vardır. Şimdi Balcı ailesi yahut Şükrü Balcı’nın yakınları tarafından bu eserin de yayına verilip önemli bir belgesel olarak tarihteki yerini almasını bekliyoruz. Evet… Ne olursa olsun, yıllar sonra bile belgeler, bilgiler gün ışığına çıkarılmalı, tarihimize, kültür dünyamıza yeni kaynaklar kazandırılmalıdır. Ki Selim Çelenk de yıllar öncesinde böyle düşünmekte, anılarında kamuoyuna şu dikkate değer mesajı vermektedir:

“Bu kutsal davaya inanarak karınca kararınca emek vermiş ben ve benim yaşta olanlar da elbet bir gün toprak olacaklardır. Bildiklerini, gördüklerini kendileriyle birlikte toprağa gömmemeleri, bunları yansıtarak yarınki kuşaklara aktarmaları gerekmektedir.”

Babamın anılarını, belki de bu sözlerini vasiyet olarak kabullendiğim için uzun süredir kitaplaştırmayı tasarlıyordum. Bu konuda beni yüreklendiren, teşvik ve desteğini gördüğüm dostum, değerli araştırmacı-yazar Mehmet Tekin ile kitabın Antakya Gazeteciler Cemiyeti yayını olarak kültür dünyamıza yansıtılmasına olanak tanıyan Cemiyet yönetimine içten duygularla teşekkür ediyorum.

Anılarının önsözünde okurlara şöyle sesleniyordu Selim Çelenk:

“Bu anılarla Hatay Kurtuluş Tarihine karınca kararınca ışık tutabilirsem kendimi mutlu sayarım.”

Umarım mutlu olmuşsundur Babacığım. Mücahid gazeteci aziz Selim Çelenk, ruhun şadolsun.

Dava arkadaşlarını, ebedi kurtuluşa baş koyanları, kan akıtan, can verenleri ve özellikle “HATAY ŞEHİDİ ATA’MIZI” rahmetle, saygıyla anıyoruz.

Sizleri hep anacağız… Hep yaşayacaksınız.

23.07.1997
Günay ÇELENK